Yemeğin kimyası, fiziği, tadı, tuzu!
Yemek yemek! Kac kişi yemek için yaşamayı, yaşamak için yemeye tercih eder?
Yemek yemek temel bir ihtiyaç olmasa, yine de yapar mıydınız? Bu bir yemek blogu degil, yemek bilimi blogu.
Benim için yemek yemek başlıbaşına bir tutku. Yeni tatlar denemek, olani geliştirmek, değiştirmek, oynamak, yapmak, bozmak. İş olarak yapmasam da üst düzeyde bir hobi benim için. Araştırmayı seviyorum ve detaycıyım. Bu yüzden de tadına baktığım, yaptığım, gördüğüm her gıdanın özünü merak ediyorum. Hangi aromaya sahip, nelerle uyumlu, pişirilebilir mi vb.
Sebzeler, meyveler, tahıllar, tum gıdalar, dalından, toprağından kopup işlenene kadar canlıdır. Ne zaman ki manavdan, kasaptan alınıp mutfağa girer, biyolojik sistemler yerini kimyasal ve fiziksel reaksiyonlara bırakır. Bilim dünyasının bugün geldiği noktada tüm biyolojik, kimyasal ve fiziksel basamaklara müdahele etmek mümkün. (örnek: GDO'lu ürünler, gıdaların biyolojisini değiştirip, farkli ürünler yaratmaktır.) Gıdaların kimyasi ve fiziğini değiştirmek ise sandığınızdan daha kolay. Aslında hemen hemen herkesin de yaptığı bir olay.
Yumurtayı hızlı bir şekilde çırpmak veya yavasça karıştırmak, fiziksel bir olaydır. Farkında olmadan hızlıca karıştırarak yumurtayı homojen bir dağılım (dispersion) haline getirirsiniz ve bu keklerde veya omletlerde farklı farklı doku ve görüntülere sebep verir. Veya etli yemekleri pişirirken, tuzu etlerle beraber eklersiniz veya etin pişmesine yakın ekleyerek, etin yumuşak kalmasını sağlarsınız. Bu da tuz dediğimiz sodyum klorürün, etin su dengesini degistirmesinden kaynaklanir. Yani farkında olmadan veya sebebini bilmeden uyguladığınız 'püf noktaları' sayesinde yemekleri kimyasal deneylere dönüştürürsünüz.
Bu site de kendi laboratuarınızı en verimli şekilde kullanabilmeniz icin oluşturuldu! Şimdiden iyi deneyler :)
Yemek yemek temel bir ihtiyaç olmasa, yine de yapar mıydınız? Bu bir yemek blogu degil, yemek bilimi blogu.
Benim için yemek yemek başlıbaşına bir tutku. Yeni tatlar denemek, olani geliştirmek, değiştirmek, oynamak, yapmak, bozmak. İş olarak yapmasam da üst düzeyde bir hobi benim için. Araştırmayı seviyorum ve detaycıyım. Bu yüzden de tadına baktığım, yaptığım, gördüğüm her gıdanın özünü merak ediyorum. Hangi aromaya sahip, nelerle uyumlu, pişirilebilir mi vb.
Sebzeler, meyveler, tahıllar, tum gıdalar, dalından, toprağından kopup işlenene kadar canlıdır. Ne zaman ki manavdan, kasaptan alınıp mutfağa girer, biyolojik sistemler yerini kimyasal ve fiziksel reaksiyonlara bırakır. Bilim dünyasının bugün geldiği noktada tüm biyolojik, kimyasal ve fiziksel basamaklara müdahele etmek mümkün. (örnek: GDO'lu ürünler, gıdaların biyolojisini değiştirip, farkli ürünler yaratmaktır.) Gıdaların kimyasi ve fiziğini değiştirmek ise sandığınızdan daha kolay. Aslında hemen hemen herkesin de yaptığı bir olay.
Yumurtayı hızlı bir şekilde çırpmak veya yavasça karıştırmak, fiziksel bir olaydır. Farkında olmadan hızlıca karıştırarak yumurtayı homojen bir dağılım (dispersion) haline getirirsiniz ve bu keklerde veya omletlerde farklı farklı doku ve görüntülere sebep verir. Veya etli yemekleri pişirirken, tuzu etlerle beraber eklersiniz veya etin pişmesine yakın ekleyerek, etin yumuşak kalmasını sağlarsınız. Bu da tuz dediğimiz sodyum klorürün, etin su dengesini degistirmesinden kaynaklanir. Yani farkında olmadan veya sebebini bilmeden uyguladığınız 'püf noktaları' sayesinde yemekleri kimyasal deneylere dönüştürürsünüz.
Bu site de kendi laboratuarınızı en verimli şekilde kullanabilmeniz icin oluşturuldu! Şimdiden iyi deneyler :)