Kavunla peynir olsa, bir de rakı...İşte bu 3'lünün uyumu çözülüyor!
Paylaşmak herşeydir!
  • Anasayfa
  • Kullanma Kılavuzu
  • "Püf Noktaları"
  • Ustalar ve Kaynaklar

'Doydum' demenin en kolay ve kisa yolu!

22/6/2017

1 Comment

 
Son yapılan bir deney göre, sağlıklı yiyeceklere bakış açımızın doygunluğumuzla bağlantılı olduğu kanıtlandı. Daha doğrusu sağlıklı yiyeceklere ‘az kalorili’, ‘sağlıklı’ , ‘diyet’ gibi sıfatlar yerine ‘ağız sulandıran’, ‘heyecan uyandıran’, ‘lezzetli’ gibi abartılı ve düşündüren sıfatlar verildiğinde, bu yiyeceklerin daha fazla talep gördüğü ispatlandı. Dahası da bu ‘heyecanlı’ sıfatlarla kendilerini koşullandıran deneklerin, daha çabuk doygunluğa ulaştığı görüldü.
Picture


Sol taraftaki tabağı 'sağlıklı havuç salatası' olarak menüde görmek var, bir de 'çıtır kitir havuç tabağı' olarak görmek. Yaratacılığım belki size komik gelmiş olabilir, ne de olsa restoran menüleri üzerine pek kafa yormadım :) ama sonuç olarak yemeklere şaşaalı isimler vermenin kimseye bir zararı yok, hatta yararı çok!

Yani, iş gerçekten de beyinde biter! Daha önceden diyet yapmanın ilk şartının beynimizi şartlandırmak olduğunu (diyet-yapmak-ok-kolay.html) yazmıştım ve yemekleri eşleştirdiğimiz görüntülerin beynimize yer ettiğini ve doygunluğa ulaşmamızda etkili olduğundan bahsetmiştim. Alandaki eski bir deneye göre (aslında birden fazla deney var, ilgilenirseniz makaleleri yollayabilirim) yenilecek olan yemeğe ilgi duymak, doygunluğa ulaşmanın önemli bir şartı. Yani yediğimiz yemeği herşeyden önce istemeli ve sevmeliyiz. İstemeyerek yenilen bir yemekten sonra açlık seviyesinin düşmediği görülmüş.
Picture



​Diğer bir deneye göre ise, yenilen yemeğin etiketinin önemine dikkat çekiyor. Aynı milkshake’i, ‘yüksek kalorili, doyurucu’ ve ‘az kalorili, diyet’ olarak farklı etiketleyip deneklere veriyorlar ve doygunluğa ulaşma sürelerine bakıyorlar. Doyurucu etiketli milkshake’i tüketen deneklerin daha çabuk doygunluğa ulaştığı saptanıyor. Yani başa dönersek, eğer az kalorili veya sağlıklı yiyecekleri daha enerjik, heyecanlı, iştah arttırıcı sıfatlarla etiketlersek kolay yoldan, az kalori alarak ve sağlıklı yiyerek doygunluğa ulaşmış oluyoruz.

Bu tip deneylerin günlük hayata uygulanması o kadar da kolay değil. Sonuçta daha az yiyecek tüketilmesi yemek sektörünün hiç de işine gelen birşey değil. O yüzden ise bireysel bilinçlenme ile başlamak gerekli. Evde hazırlanan yiyeceklerin sunumu ufak da olsa yeme alışkanlıklarımızı daha sağlıklı düzeye getirebilir.
Örneklerini daha önceden de örnek olarak verdiğim niş restoranların (olaand-menler-ve-dekonstrktivizm.html) birçoğu adını bile duymadığımız ve pazarda görsek almayacağımız türlü otları ve sebzeleri usulca en ağız sulandırıcı tabaklarla sunmayı başarabiliyorlar. Aynısını evimizde biz neden yapamayalım? Alışageldiğimiz ve çocukların da kaçındığı karnıbahar, müşakka gibi geleneksel yemekleri neden sunum değişikliği ile daha çekici hale getirip doygunluğumu arttırmayalım?
Küçük bir deney kendiniz de yapabilirsiniz. İlk defa denediğiniz az kalorili bir sebze yemeğini eş/dosta besin değeri yüksek olarak sunup ne kadar zamanda doygun hissetiklerini sorabilirsiniz. Aynı yemeği farklı bir şekilde sunup, belki farklı baharatlar ekleyip, başka bir gün de sağlıklı yemek olarak sunduğunuzda doygunluğa ulaşmalarının daha fazla zaman aldığını kendiniz göreceksiniz.
​
Neyseki beyin kontrolü sayesinde diyetten, doygunluk hissine kadar, herşey çok kolay :) Afiyet olsun!
1 Comment

Diyet yapmak çok kolay!

1/5/2013

0 Comments

 
Resim
Resim
Hep derler ya, iş beyinde biter diye! Ne kadar da doğru. Nefsi kontrol etmek bir kenarda dursun, beyni aldatarak ona istediğiniz herşeyi yaptırabilirsiniz. Nasıl mı?
Çok klişe olucak ama: Doğru şeyler yiyerek. Az yağlı, şekersiz, tuzsuz gibi şeyler söylemicem. Beyninizi yanıltan yieyecekler seçerek kolay ve çabuk doyabilirsiniz.
Çoğumuz ünü duyulmuş bir çok diyet yapıp kilo verip sonrasında da bir o kadar hızlı kilo almışızdır. Sebebi ise basit : diyetteyken kontrol etmeye çabaladığımız nefsimizi diyetten sonra salıvermemiz ve bir çok yiyeceğe olan 'aşerme' durumunu kontrol edemememiz.
Monoton diyet yapanlarda (tek yönlü beslenme) aşermenin çok fazla olduğu ispatlandı. Kendimizi tek bir grup yiyecekle kısıtladığımız zaman beynimizde uyarılan merkezler, aşerme merkezleri. Ve enteresan tarafı bu merkezler sigara, alkol gibi bağımlılık yapan maddelerle aynı uyarılma alanlarına sahip. Yani ister istemez ölesiye istediğimiz yiyecek için yanıp tutuşmamızın sebebi beynimizin gönderdiği sinyaller. (Nörolog Gordon Shephard 'NöroGastronomi' kitabinda, konuyla ilgili yapılan deneyleri de anlatıyor. 2 farklı diyet uygulanan denek grupları, kendilerine sevdikleri yemekler gösterildiğinde, monoton diyet yapanların beyinlerindeki aşerme merkezleri uyarılıyor. Normal diyet uygulanan grup ise aç ve tok olma durumuna göre farklı merkezlerde sinyal veriyor)
. Yani kısacası diyet yaparken istediğiniz kadar çok lahana çorbası için (lahana diyeti), monoton beslendiğiniz sürece aşereceksiniz!

Resim
Bir diğer önemli nokta ise yemeğe çok aç oturmamak! Yemeklerin beyninizde algı geçmişinizle bağlantılı hafızalar olarak kaydedildiğini ve ne zaman aynı yemeği tekrar görseniz o yemeğin sizde uyandırdığı çağrışımların, yemeği beğenmenizde büyük etkisi olduğundan şu yazımda bahsetmiştim. İşte aynı olay sofraya aç oturmanızla da bağlantılı. Sofraya çok aç oturduğunuzda beyinde oluşan algı ve vereceğiniz tepki kuvvetleniyor ve yeme isteğiniz artıyor. Çünkü beynin farklı merkezleri uyarılıyor ve farklı tepkiler oluşuyor. Bu nedenle de az ve sık uyarılarını dikkate almak gerek.

Algı ve Yemek ilişkisinin gıda endüstrisinde ve pazarlama stratejilerinde çok büyük payı olduğundan bahsetmiştim. Beyninizdeki merkezleri uyararak size daha fazla yemeyi aşılıyorlar. Diyet yaparken de aynı hileyi kullanarak yani beyninizi aldatarak doyabilirsiniz. Bir örnekle anlatayım: Patates kızartması!  Aklınıza ilk gelen görüntü ne oldu? Çıtır çıtır kızarmış altın sarısı patatesler. Sadece bu mu? Yoksa yanında ketçap,hardal ve mayonez üçlüsü de var mı? Hatta McDonalds reklamları çok seyrettiyseniz, belki hamburger ve kola bile eklemişsinizdir bu görüntüye. İşte son 10 yıldır Amerika'daki obezite ile ilgili savaş veren organizasyonların da silmeye çalıştığı görüntü tam da bu. Öyle ki patates kızartması yemeye başladığında, tuz,ketçap kola eksikse doymayan ve zevk almayan bir sürü insan tanıyorum. Çünkü beyinleri şartlanmış ve doyuma ulaşmak için tüm tadları almaları gerek. Yani kısacası beyninizdeki algı merkezlerini yönetmek sizin elinizde. Size güdülen reklam görüntülerini bırakıp, kendi görüntülerinizi benimserseniz, patatesi az yağlı ve haşlanmış ve limon ve baharatlarla hayal edebilirsiniz ve de doyuma ulaşabilirsiniz.

Ve son olara, evet en başta söyledim, şeker,yağ ve tuzdan uzak durun demiyeceğim dedim. Lafımı geri alıyorum :) çünkü tuz, şeker ve yağ yeğidinizde beyinde uyardığınız merkezler, aşerme merkezleri, yani sizi daha fazla yemeye teşvik ediyorlar. Eğer daha ayrıntılı okumak isterseniz şu kitaptan başlayabilirsiniz. Çarpıcı bir diğer sonuç ise, ne kadar çok yerseniz yiyin, doysanız bile, belli miktar tuz,şeker veya yağ yemeye devam ettiğiniz sürece, beyniniz doyduğunuzu algılamıyor ve size yeme talimatı veriyor. Bu belli miktardan kastettiğim, herkes için farklı bir miktar tabii ki. İyisi mi, siz fazla tuzlu, yağlılardan uzak durun ve az şekerli yiyecekler tüketin.
Söylemesi kolay, uygulaması zor, biliyorum. Ancak beyninizi şartladığınızda ve bir süre bu şartlanmaya devam ettiğinizde, sonucu göreceksiniz. Acı biberin metibalizmayı hızlandırarak diyete yardımcı olduğu kanıtlandı. Eğer acı yiyemiyorsanız diğer baharatları deneyebilirsiniz. Tarçın, kimyon gibi güçlü baharatların henüz kanıtlanmış bir etkisi yok. Ancak algılarınızı yanıltarak güçlü bahartlarla doyuma ulaşabilirsiniz. Tek yapmanız gereken güçlü baharatları biraz fazla miktarda kullanıp, hafif baskın bir tad yaratmak.
Resim
0 Comments
    Pinterest

    'Herkes güzel yemek yapabilir.' 
    Herve This

    Bu blogda okumuş olduğum kaynaklardan derlediğim bilgileri paylaşıyorum. Hepsi yemekleri güzelleştirmek için teknikler anlatıyor ve sebeplerini açıklıyor. Tüm bilgiler içerdiği gıdalara göre "Kategoriler" başlığında sınıflandırılıyor. Zaman buldukça yeni 'Püf Noktaları' ekliyorum. Yazdıklarımı objektif haliyle, kendi deneyimlerimi sunmadan yazmaya çalışıyorum ama sizden gelen tüm yorum, geliştirme, değiştirmelere kapım açık. Deneyimlerinizi de paylaşırsanız ekmek kadayıfına kaymak olursunuz!

    Kategoriler

    All
    Afrodizyak
    Anason
    Baharat
    Bakteri
    Bira
    Cikolata
    Diyet
    Ekmek
    Fermentasyon
    Kahve
    Karbondioksit
    Kirmizi Et
    Kizartmalar
    Kopuk
    Kurufasulye
    Lahana
    Laktik Asit
    Maya
    Miracleberry
    Norogastronomi
    Pancar
    Patates
    Sarap
    Sevgililer Gunu
    Sunum
    Sut
    Tereyagi
    Tuz
    Uzum
    Yakult
    Yogurt
    Yumurta
    Zeytinyaglilar

    RSS Feed

Powered by Create your own unique website with customizable templates.