Kavunla peynir olsa, bir de rakı...İşte bu 3'lünün uyumu çözülüyor!
Paylaşmak herşeydir!
  • Anasayfa
  • Kullanma Kılavuzu
  • "Püf Noktaları"
  • Ustalar ve Kaynaklar

Diyet yapmak çok kolay!

1/5/2013

0 Comments

 
Resim
Resim
Hep derler ya, iş beyinde biter diye! Ne kadar da doğru. Nefsi kontrol etmek bir kenarda dursun, beyni aldatarak ona istediğiniz herşeyi yaptırabilirsiniz. Nasıl mı?
Çok klişe olucak ama: Doğru şeyler yiyerek. Az yağlı, şekersiz, tuzsuz gibi şeyler söylemicem. Beyninizi yanıltan yieyecekler seçerek kolay ve çabuk doyabilirsiniz.
Çoğumuz ünü duyulmuş bir çok diyet yapıp kilo verip sonrasında da bir o kadar hızlı kilo almışızdır. Sebebi ise basit : diyetteyken kontrol etmeye çabaladığımız nefsimizi diyetten sonra salıvermemiz ve bir çok yiyeceğe olan 'aşerme' durumunu kontrol edemememiz.
Monoton diyet yapanlarda (tek yönlü beslenme) aşermenin çok fazla olduğu ispatlandı. Kendimizi tek bir grup yiyecekle kısıtladığımız zaman beynimizde uyarılan merkezler, aşerme merkezleri. Ve enteresan tarafı bu merkezler sigara, alkol gibi bağımlılık yapan maddelerle aynı uyarılma alanlarına sahip. Yani ister istemez ölesiye istediğimiz yiyecek için yanıp tutuşmamızın sebebi beynimizin gönderdiği sinyaller. (Nörolog Gordon Shephard 'NöroGastronomi' kitabinda, konuyla ilgili yapılan deneyleri de anlatıyor. 2 farklı diyet uygulanan denek grupları, kendilerine sevdikleri yemekler gösterildiğinde, monoton diyet yapanların beyinlerindeki aşerme merkezleri uyarılıyor. Normal diyet uygulanan grup ise aç ve tok olma durumuna göre farklı merkezlerde sinyal veriyor)
. Yani kısacası diyet yaparken istediğiniz kadar çok lahana çorbası için (lahana diyeti), monoton beslendiğiniz sürece aşereceksiniz!

Resim
Bir diğer önemli nokta ise yemeğe çok aç oturmamak! Yemeklerin beyninizde algı geçmişinizle bağlantılı hafızalar olarak kaydedildiğini ve ne zaman aynı yemeği tekrar görseniz o yemeğin sizde uyandırdığı çağrışımların, yemeği beğenmenizde büyük etkisi olduğundan şu yazımda bahsetmiştim. İşte aynı olay sofraya aç oturmanızla da bağlantılı. Sofraya çok aç oturduğunuzda beyinde oluşan algı ve vereceğiniz tepki kuvvetleniyor ve yeme isteğiniz artıyor. Çünkü beynin farklı merkezleri uyarılıyor ve farklı tepkiler oluşuyor. Bu nedenle de az ve sık uyarılarını dikkate almak gerek.

Algı ve Yemek ilişkisinin gıda endüstrisinde ve pazarlama stratejilerinde çok büyük payı olduğundan bahsetmiştim. Beyninizdeki merkezleri uyararak size daha fazla yemeyi aşılıyorlar. Diyet yaparken de aynı hileyi kullanarak yani beyninizi aldatarak doyabilirsiniz. Bir örnekle anlatayım: Patates kızartması!  Aklınıza ilk gelen görüntü ne oldu? Çıtır çıtır kızarmış altın sarısı patatesler. Sadece bu mu? Yoksa yanında ketçap,hardal ve mayonez üçlüsü de var mı? Hatta McDonalds reklamları çok seyrettiyseniz, belki hamburger ve kola bile eklemişsinizdir bu görüntüye. İşte son 10 yıldır Amerika'daki obezite ile ilgili savaş veren organizasyonların da silmeye çalıştığı görüntü tam da bu. Öyle ki patates kızartması yemeye başladığında, tuz,ketçap kola eksikse doymayan ve zevk almayan bir sürü insan tanıyorum. Çünkü beyinleri şartlanmış ve doyuma ulaşmak için tüm tadları almaları gerek. Yani kısacası beyninizdeki algı merkezlerini yönetmek sizin elinizde. Size güdülen reklam görüntülerini bırakıp, kendi görüntülerinizi benimserseniz, patatesi az yağlı ve haşlanmış ve limon ve baharatlarla hayal edebilirsiniz ve de doyuma ulaşabilirsiniz.

Ve son olara, evet en başta söyledim, şeker,yağ ve tuzdan uzak durun demiyeceğim dedim. Lafımı geri alıyorum :) çünkü tuz, şeker ve yağ yeğidinizde beyinde uyardığınız merkezler, aşerme merkezleri, yani sizi daha fazla yemeye teşvik ediyorlar. Eğer daha ayrıntılı okumak isterseniz şu kitaptan başlayabilirsiniz. Çarpıcı bir diğer sonuç ise, ne kadar çok yerseniz yiyin, doysanız bile, belli miktar tuz,şeker veya yağ yemeye devam ettiğiniz sürece, beyniniz doyduğunuzu algılamıyor ve size yeme talimatı veriyor. Bu belli miktardan kastettiğim, herkes için farklı bir miktar tabii ki. İyisi mi, siz fazla tuzlu, yağlılardan uzak durun ve az şekerli yiyecekler tüketin.
Söylemesi kolay, uygulaması zor, biliyorum. Ancak beyninizi şartladığınızda ve bir süre bu şartlanmaya devam ettiğinizde, sonucu göreceksiniz. Acı biberin metibalizmayı hızlandırarak diyete yardımcı olduğu kanıtlandı. Eğer acı yiyemiyorsanız diğer baharatları deneyebilirsiniz. Tarçın, kimyon gibi güçlü baharatların henüz kanıtlanmış bir etkisi yok. Ancak algılarınızı yanıltarak güçlü bahartlarla doyuma ulaşabilirsiniz. Tek yapmanız gereken güçlü baharatları biraz fazla miktarda kullanıp, hafif baskın bir tad yaratmak.
Resim
0 Comments

Kızarmış Patates sağlıklı olabilir mi?

26/12/2012

0 Comments

 
Picture
Patates kızartması. Eğer mutfakta koku probleminiz yoksa hemen hergün yemek isteyebileceğiniz bir tad. Ama kolestrolü, kalorisi cabası. Kızartmalar doğru şekilde yapıldığı takdirde, az yağlı yemeklerden bir farkı yoktur. Enfes kıtır dokuları ve tadları dışında tabii :)

Patatesin içinde nişasta olduğunu, ilkokul yıllarımızdan beri biliyoruz. Garip koyu renkli bir çözeltiye batırılan patatesin, mor renge dönüşmesini hemen hepimiz ilkokulda deneyimlemişizdir. Evet nişasta iyotla birleştiğinde koyu mor renge dönüşür. Peki bunun konuyla ilgisi ne? Patateste nişasta var, hem de bolca. Nişasta nedir? Bir tür şeker. Yağda çözünmez, suda ise az çözünür ve tamamen çözünmesi için ısı gerekir.

Peki sebzeler (yüksek oranda suya sahipler) kızgın yağa atıldıklarında ne olur? Su buharlaşıp kaçmak ister. Çünkü kızgın yağın ulaşabildiği sıcaklık 100 dereceden çok daha fazladır, yağına bağlı olarak yaklaşık 200 derece kadar. Bu sıcaklıktan sonra yağ molekülleri bozunur, okside olur ve zararlı birçok moleküle dönüşür. Kızartma için en uygun yağ ayçiçek yağı ve eğer damak zevkinize ve bütçenize de uygunsa ekstra damıtılmış zeytinyağı. İkisinin de bozunma sıcaklığı 210 derece kadar, yani erken bozunup zararlı maddeler oluşturmazlar.

Sebzelerin ve özellikle patatesin suyu süzülmeden yağa atılırsa, yağın sıcaklığının düşmesine sebep olur. Bu nedenle nemli sebzeler mutlaka kızartılmadan önce bir havlu kağıtla iyice kurutulmalıdır. Eğer yağ yeteri kadar kızgın değilse, sebzelerin yüzeyi kızarıp,katılaşmadan, yağ molekülleri sebzenin içerisine işler ve emilir. Bu da fazla yağlı bir kızartmaya sebep verir. Bu nedenle yağ yeterli sıcaklığa geldikten sonra kızartmaya başlanmalıdır ki, sebzenin zar katmanı çabucak kızarıp, yağ emilmesine engel olsun.

Nişastaya geri dönersek, patatesleri doğradığımızda, içindeki nişasta, beyaz una benzeyen yapışkan haliyle kendini belli eder. Doğranmış patateslerin etrafında bir zar oluşturur ve kızgın yağa girdiğinde patatesin içindeki suyun dışarı çıkmasını engeller. Koruyucu katman görevindeki nişasta aynı zamanda yağın da emilmesini engeller. Patates bu sebepten şanslı bir sebzedir. Diğer sebzeleri kızartırken de ince bir zar katmanı oluşturmak için nemli sebzeleri una bulamak iyi bir çözüm olabilir. Un da nişastayla aynı görevi görür ve sebzelerin suyunu dışarı vermemek ve yağ emilimini engellemek için bir katman oluşturur. Ancak un tabakası çok ince olmalı ki yağdan almadığımız kaloriyi, karbonhidrattan almayalım.

Yağın kahverengiye dönmesini engellemek için ise, patatesleri doğradıktan sonra ılık suyla yıkayıp, havlu kağıtla nemlerini almalıyız. Böylelikle yüzeydeki fazla nişastanın yağa girdiğinde kızarıp, kahverengiye dönmesini engelleriz.

Ve en önemli nokta, kızartılmış patatesleri (sebzeleri) havlu kağıdın üzerinde bekletmek. Bunu yağdan çıkarır çıkarmaz yapmalıyız çünkü dış katmanı kızarmış ve içi de pişmiş bir patates soğumaya başladığı anda, içindeki su buharı yoğunlaşacağından söner. Patatesin sönmesiyle beraber yüzeydeki yağ molekülleri geri emilir. Eğer üzeydeki yağı havlu kağıtla temizlemezsek, kızartmaya fazladan yağ eklemiş oluruz.


0 Comments
    Pinterest

    'Herkes güzel yemek yapabilir.' 
    Herve This

    Bu blogda okumuş olduğum kaynaklardan derlediğim bilgileri paylaşıyorum. Hepsi yemekleri güzelleştirmek için teknikler anlatıyor ve sebeplerini açıklıyor. Tüm bilgiler içerdiği gıdalara göre "Kategoriler" başlığında sınıflandırılıyor. Zaman buldukça yeni 'Püf Noktaları' ekliyorum. Yazdıklarımı objektif haliyle, kendi deneyimlerimi sunmadan yazmaya çalışıyorum ama sizden gelen tüm yorum, geliştirme, değiştirmelere kapım açık. Deneyimlerinizi de paylaşırsanız ekmek kadayıfına kaymak olursunuz!

    Kategoriler

    All
    Afrodizyak
    Anason
    Baharat
    Bakteri
    Bira
    Cikolata
    Diyet
    Ekmek
    Fermentasyon
    Kahve
    Karbondioksit
    Kirmizi Et
    Kizartmalar
    Kopuk
    Kurufasulye
    Lahana
    Laktik Asit
    Maya
    Miracleberry
    Norogastronomi
    Pancar
    Patates
    Sarap
    Sevgililer Gunu
    Sunum
    Sut
    Tereyagi
    Tuz
    Uzum
    Yakult
    Yogurt
    Yumurta
    Zeytinyaglilar

    RSS Feed

Powered by Create your own unique website with customizable templates.